1 Eylül 2013 Pazar

Yasak

Denizin, parıltıları sevdiği kadar sevdiler birbirlerini,
Öyle ki; gözleri kamaştı görenlerin,
Ama yasaktı görmedi kimseler.

Sarsıcı bir şiir gibi seslendiler, baktıkları heryere, herkese
Tüm ruhlar aydınlandı, kulaklar dinlemede kaldı
Ama yasaktı kimseye söyleyemediler.

Su ve toprak gibi buluştular, muhtaçtılar birbirlerine,
Öyle ki; içine düşenler can buldular,
Su ve toprak gibi sakladılar kimseler bilemedi.

Seher vakitlerinin iki tedirgin kuşu gibi konuştular,
Temiz toprak kokusu yayılırken sabaha,
Uyku gibi vazgeçtiler, gözlerle görmekten,
Düş içinde düş gördüler, ama yasaktı, anlamını bilemediler.

Baktıklarında birbirlerine, gerek kalmadı konuşmaya,
Öyle  çokça sevgi sözcüğü fısıldamaya,
Zamana mekana aldırmadılar,
Bir yol buldular gönülden, yasaktı açık edemediler.

Dokunsalar yürekler yanardı,
Sarılsalar kıskanırdı sarmaşıklar,
Sarılıp hiç ayrılmadılar, yasaktı kimseler hissetmedi.

Gün gelip çoğaldığında engeller, umutlar dağılmaya başladığında,
Ayrılıklar bile söylenmezdi sözle asla,
Ayırmak mümkün değildi yürekleri,
Ayrılmadılar zaten yasaktı, ama kimse birlikte görmedi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim.