Bugünü aslında hatırlamak bile istemiyorum. Ama düşündüğümde acı geçmişle de yüzleşmenin beni daha anlamlı yapacağına inanıyorum. Sonunda anladığım bir şey var ki; ya hep kayıp hayat, ya da hep kazanç. Bu nasıl gördüğünüze de bağlı gibi görünsede, içiniz acıyorsa kayıptasınız demektir. Bugün çok acıyor içim. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissettiğim olmadı benim. Tutunacak ne bir dost eli, ne bir ana kucağı, ne de bir yar yanı var. Hayaller bitti ruhum, düşlemeler sona erdi, gerçek, duvar gibi çarptı bugün yüzüne. Ne kadar kaçarsan kaç seni yakaladı sonunda. Herşeyi elinde tutmaya çalışırken, şimdi hiçbirşeyin kalmadı acıdan başka. Her zaman konuşmaya düşünmeye aklına bile getirmeye korktuğun ayrılıklar gerçekleşti. Bütünden birer parça kopar gibi, şiddetli ve derinden. Zamanda saklı bu günü nerden bilebilirdin ki; bir pazar sabahı mavi gözlerinle oyuncaklarınla oynarken. Şimdi hangi amaç uğruna bekleyeceksin yaşamayı, hangi kavuşmayı ümit edeceksin ya da daha hangi ayrılığa kederlenip, hasretle bekleyeceksin. Hiçlik böyle bir şey işte dümdüz tamda bulunduğun an gibi.
Şimdi bir yağmur damlası gibi,
Toprağın derinlerine giresim var,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkür ederim.