Ruhum işkencede günlerdir. Okunmamış mektuplar gibi yalnız ve anlamsızım. Geceleri uyuyamayışım, herşeye sırt çevirişim bundan. Bana istediğimi vermeyecekse hayat, yetinmeyi bilemeyişim bundan. Çocuk gibi sızlanmaktan vaz geçmeyişim bundan. Anlamakta güçlük çektiğim bir ton cümle, bir ton olay gösteriyorki koptum, kopacağım bu dünyadan. Bu yüzden ruhumun işkencesi. Îçime dönme vakti geldi. Bir umutla açtığım kapıları kapatmanın zamanıdır sezdiğim. Kalanlar anlamayacak bilirim, kendimi hırpalamaktan vazgeçiyorum. Yine o suratsız ve ruhsuz insan olup, herşeyi içimde halletmeye başlayacağım. Kaç zaman sürer bilemiyorum. Kayıp yada kazancımın sorgusunu bile yapmadan, ağlamadan, sızlanmadan, sessizce ve derli toplu, biriktirdiğim ne varsa ruhuma dair, hepsini toparlayarak katılacağım aranıza. Yine göreceğim, yine duyacak, yine seveceğim, tek kelime paylaşmadan. Nasılsın sorusunun cevabı ; "iyiyim" olacak kısaca. Işim gücüm yaşayabilmek olacak kenarından sessiz sedasız. Tek kendime kaldığım zamanlar, açıp bohçamdakileri sonra toplayacağım, birde buraya yazacağım, kimse bilmeyecek kimin ruhu olduğunu. Yapılması gerekeni yapmak gibi anlarım olur. Dertli de olmam neşelide. Yalan gülmelerim, basit cümlelerim olur herkesin anlayabileceği. Öyle derin sorgulamalarım, ruhunuza işleyen bakışlarım olmaz. Madem indiremiyorum yüzünüzdeki maskeyi, bende takarım artık ve emin olun sizden becerikli taşırım. Güneşe baktığımda tek güneş görürüm mesela, ne aya yanık bir türkü söyletir nede çiçeklerle bezeli şiirler yazarım. Dargınım ama umrunuzda olmadan giderim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkür ederim.