1 Ağustos 2013 Perşembe

Dar Vakitler

        İki boş sandalye, zamanın belli bir anında dolmuş, nice hatıralar barındıran, kim bilir hangi aşıkları ağırlamış, kim bilir nelere tanık olmuş, iki boş sandalye. Zaman ne kadar önemli anlamlı kılmak için hayatı. Olduğu anda dolu, ama şimdi boş. Geride kalan bazen tatlı bazen acı bir hatıra. Sonuçta yok olmuş ve asla geri gelmeyecek bir an. Hızla akmış zaman sandalyelerin üzerinden. Kendi hikayenizi kendiniz kurun artık. Benim hikayeme gelince; 
           Aylardan ağustosmuş, günlereden perşembe saat iki, iki kaçamak aşık oturmuş burada, biraz tedirgin çokça mutlu. Kısa bir an çalmışlar burada. Gitmişler ama ruhları kalmış orada. Birbirlerine bakıp durmuşlar an boyunca. Gözlerindeki neşe denize yansımış, ayrılıktaki kederse gölgelere. Kim bilir belki son anlarıymış, belki son sandalyeler, bu kadar yakın ama bir o kadar uzak. Asla tartışmamışlar, hiç kırmamışlar birbirlerini. Çünkü geçirdikleri kısa anların değerlerini bilmişler. Ne kapris yapmışlar birbirlerine, nede kötü bir söz söylemişler incitecek. Buna vakitleri yokmuş çünkü. Sadece aşkı yaşamış onlar. Hiç sıkılmamışlar, hiç gözlerini ayırmamışlar birbirinden, hiç denize bakmamışlar. Bir ara saçlarına bakmış adam kadının ne kadar da güzel demiş, ne bakımsız olduğu ne kırıkları takılmış gözüne. Her ikisinin de ideal değilmiş kiloları, umurlarında da değilmiş asla. Her iki İkisininde gözleri çok güzelmiş elleride, ama gözler kavuşmuş, eller tutsak. Ne birşeylerden şikayet etmiş kadın, nede sıkıldım gidelim artık demiş adam. Öylece oturmuşlar. Sattler sınırlıymış, zaman geçsin istememişler. Asılı kalsın bu an, herşey donsun istemişler. İkisi de bilirmiş ne zaman kalkılacağını, ne zaman ayrılık olacağını, ama asla konuşmak istememişler. Gönülden bir yol varmış aralarında. Bol bol zamanı olan, kimse tarafından farkedilmesinde sakınca olmayan aşklardan değilmiş onların ki. Belki ve umut dolu bir hayal dünyasında kaybolmuşlar o an. Belki kavuşmuşlar, belki kavuşamamışlar bilinmez ama, aşk nedir, zaman ne kadar değerlidir, incitmek, tartışmak ne kadar gereksizdir, bilmişler. Sandalyeleri yüz yüze bırakmışlar, umut taşımışlar zamanın ötesine bolca umut.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim.